Damaryolu Takip ve Eğitim Programı
Hemodiyalizin en önemli konularından birisi de; damaryolunu değerlendirmek ve damaryolunu düzgün kullanmaktır. Bu konuda tecrübenin yeterli düzeye gelmesi, belki de 5-10 yılımızı alacaktır.
A-V fistül diyaliz ekibi için hemodiyalizin gizemli kalmış bir alanıdır. Çünkü çok az hemşire-tekniker bu mucize yapıyı gözleriyle görebilmiştir. Görmediğimiz bir şeyi sadece hayal edebiliriz.
Her diyaliz çalışanının zihninde, A-V fistül konusunda bazı sorular vardır. Bazen bu sorular beynimizi kurcalar, bazen bu soruların cevaplarını arar, ama genellikle de işin içinden çıkamayız. Niçin bazı fistüllerde nabız alınıyor? Thrill’in şiddeti ve yeri neye göre değişiyor? Fistüle iğneyi taktığımda bu pıhtı nereden geliyor ? Diyaliz sonrası, bu kanama niye durmuyor ? Thrill alınmayan bir fistülden, diyaliz yapabilir miyim?
Hemodiyalizde çalışan bir hemşire veya teknikerin damaryolu açısından bilgi ve becerilerini hızla nasıl artırabiliriz? Bu hedefe ulaşmak için oluşturulan «Damaryolu Takip ve Eğitim Programı» bu konuda tecrübeli damar cerrahının üzerindeki bilgi ve tecrübeyi, doğrudan diyaliz ekibine aktarmayı amaçlar.
Bu programda koldaki arter ve venler bu işin başlangıç noktasıydı. Eğitim tabii ki anatomi ile başlamalıydı. Koldaki arter ve ven trasesini bildikten sonra damaryolunu kavramak sizin için hiç te zor olmayacaktı.
Muayene ile fistül haritasını «Damaryolu İzlem Formu» üzerine çıkarabilmek bize nasıl bir yapıya iğne takacağımızı gözümüzün önüne getiriyordu. Önümüzdeki yolu görebilirsek, en doğru iğne uygulama bölgelerine de karar verebilirdik.
Artık iğne uygulamak için yeşil, sarı ve kırmızı bölgelerimiz var. Sonraki fistül operasyonu şanslarını koruyan ve damar sistemine en az zarar veren bölgelere iğne takmaya başladınız.
Önceleri fistülün çalışmasını thrill var ve yok olarak değerlendiriyordunuz. Artık fistüldeki debiyi 0-6 arasında puanlandırabiliyor ve bu skalaya göre yaklaşık fistül debisini hesaplayabiliyordunuz.
Venöz darlıkların, arteriyalize vende nabza sebep olduğunu veya nabız alınan son noktada bir darlık olabileceğini düşünüyorsunuz.
Diyaliz ekibi olarak belki de ilk kez ultrasonografi ile tanışıyorsunuz. Ultrasonografi fistül denilen hayali bir yapıyı görünür hale getirebiliyordu. Anastomoz denilen şeyin ne olduğunu, damarın derinliğini, çapını, anevrizma ile pseudoanevrizmanın farkını artık bilebiliyorsunuz.
Bu proje Türkiye’de yapılan en büyük damaryolu eğitim projesidir. Acıbadem Sağlık Grubu sponsorluğunda yaklaşık 70 diyaliz merkezinde gerçekleştirilen çalışmaya, ilk çalışmadan bu yana büyük ilgi oldu. Bu çalışmada herkes, bilgi ve beceri düzeyine göre farklı tecrübeler kazandı.
Siz, işe yeni başlamış bir diyaliz teknikeri olarak daha yolun başında olsanız da; bu eğitim sizin için bir ışık olabilir. Artık, bunun üzerine damaryolu konusunda kendinizi, hızla geliştirebilirsiniz.
Siz, 10-20-30 yıl diyaliz salonlarında tecrübe kazanarak başhemşire olsanız da bu proje size şunu gösteriyordu: Bu meslekte öğrenme hiçbir zaman bitmeyecek ve yeni bir şeyler öğrenme heyecanımızı hiçbir zaman kaybetmemeliyiz.
Bu projenin gerçekleşmesinde katkıları olan ve programa katılan herkese teşekkürler.
Unutmayalım ki; « Bilgi Paylaşıldıkça Büyür».